
mucizâne yapmış,
kulağımı açıp gözümü takmış,
kafama öyle bir dimağ,
sineme öyle bir kalp,
ağzıma öyle bir dil koymuş ki,
o dimağ ve kalp ve dilde rahmetin umum hazinelerinde iddihar edilen bütün Rahmânî hediyeleri, atiyeleri tartacak,
bilecek yüzer mizancıkları,
ölçücükleri ve
Esmâ-i Hüsnânın nihayetsiz cilvelerinin definelerini açacak,
anlayacak binler âletleri yaratmış, yapmış, yazmış; kokuların, tatların, renklerin adedince târifeleri o âletlere yardımcı vermiş.
Şualar Dördüncü Şuâ