Bediüzzaman Said Nursi'nin 31 Mart Olayı’ndaki Tavrı
Selim Sönmez
31 Mart Olayı, Türk modernleşme tarihini anlayabilmek için kullanılan önemli malzemelerden birisi olmuştur. "İleri" ve "geri" ifadeleri çerçevesinde şekillenen Türk siyasal düşüncesi, ilk kez bu olay sayesinde somut örnek bağlamında ele alınmaya başlanmıştır.
Bu olayın ele alınarak yorumlandığı dönemler büyük ölçüde "hassas devirler" olduğu için, yapılan değerlendirmeler de taraflı ve gerçeği yansıtmaktan uzak olmuştur.
31 Mart Olayından sonra İttihad ve Terakki Partisinin (Bundan sonra İT olarak ifade edilecektir) egemenliği döneminde, olayın içinde bizzat yer alan güçlerin hakim mevkide bulunması, Cumhuriyet döneminde de 31 Mart Olayının yeni siyasal rejimi meşrulaştırmak için kullanılması bu bağlamda yapılan çalışmaları objektiflikten uzak kılmıştır.
II. Abdülhamit'in Mabeyn Başkatibi olan Ali Cevat Bey'in "Fezleke"sini yayına hazırlayan Faik Reşit Unat, kitabın başında 27 Mayıs ihtilaline gönderme yaparak, "Türkiye tarihinde son zamanlarda çok endişe duyulan bir ikinci Otuz bir Martın artık vuku bulmayacağını" belirtmesi, bu bağlamdaki çalışmaların nasıl bir önyargılı zeminde ele alındığını göstermesi bakımından önemlidir.
Bu yazının devamı için tıklayınız...