Marmara depreminin 11. yıldönümü...Ne çabuk geçti zaman, nasılda unutuldu yaşananlar..
Oysa ki dün gibi aklımda, o elim hadise..
O gün ameliyat olmuştum ve sancıdan uyuyamamıştım, tam uyudum derken o müthiş sarsıntı ile sıçradık..Ben yorgunluk ve ilaçların tesiri ile ne olduğunu bir an farkedemedim, eşim 'Deprem oluyor'' dediğinde aklım başıma geldi, sadece cevşen okumak ve dua etmek istiyordum, evin tabanı sabit durmuyordu, eşim annemi ve benı tutarak lavobaya götürdü, hepimiz abdest aldık ve nolur nolmaz diye ,elimize geçen eşarp çorap ne varsa biryandan da giyinmeye çalıştık..Dışarı baktığımda karşıdaki apartman ile bizim apartmanın birleşip ayrıldığını görünce, dedim ''herhalde bundan kurtulamıyacağız, helalleşelim..'' Sonra aklıma aziz Üstadımın deprem risalesi geldi, sanki içime bir su serpildi, bu zemin ancak ve ancak emir tahtında hareket eder, zarar ve menfaat onun elindedir...
Deprem bize çok şey kazandırmalıydı aslında, nasıl oluyorda zemini hiddete getirecek günahlar işliyorduk...
Ve bazı akılsızların dediği ve inandığı gibi bir fay hattının tesadüfen hareketi olmayan bu hadise ye sebeb olduğumuz hatalarımızın farkına varmalı ve istiğfar etmeliydik...
Ya Rab, Böyle elim hadiselerde canımızı alacaksan masum ve mazlum olarak al.. bizleri zalimlerden olmaktan muhafaza eyle..
Ya Rabbi, senın ilemindeki her türlü şerden sana sığınır, ilmindeki her türlü hayrı sevdiklerim ve kendim adına senden isterim...
DEPREM NEDİR? Risalei nurda deprem ve hakikatını öğrenmek için tıklayınız...